Boşanma kararı hangi koşullar altında alınmış olursa olsun ailedeki her bireyin farklı şekillerde etkilendiği bir süreçtir. Çocukların bu durumdan ne ölçüde etkilenecekleri ise anne-babanın tutumları ile yakından ilgilidir.
Boşanma
kararını çocuklara nasıl anlatılmalıdır?
Alınan
boşanma kararı, çocuğa anne ve babanın her ikisi tarafından anlatılmalı, çocuk
boşanmadan sonra yaşamında ne gibi değişimler olacağı hakkında
bilgilendirilmelidir. Bazen boşanma öncesinde anne ve baba ayrı evlerde yaşama
kararı alabilir. Bu durumda da çocuklara bunun bilgisinin verilmesi ve anne ve
baba arasında sorunlar olduğu bu nedenle ayrılma kararı alındığı söylenmelidir.
Çocukların
hayatlarının bundan sonrasında neler olacağı, anne ve babası ile ne şekilde
beraber olacağı ile ilgili bilgilendirilmeleri ve bu konuda güven verilmesi son
derece önemlidir. Mümkünse (eğer imkan varsa) olduğunca yaşam düzeninin aynı
kalacağı, anneyi de babayı da eşit miktarda görebileceği güvencesi verilmeli ve
yaşamında aynı kalacak şeylerin çocuğa anlatılması önemlidir. "Yine aynı okula
gidecek, aynı sınıfta okuyacaksın. Öğretmenin de aynı kalacak..” gibi.
Genellikle 5 yaşından itibaren çocuklar anne baba ayrılığı ile ilgili daha
fazla soru sorarlar. Tüm bu soruların mümkün olduğunca doğru yanıtlanması ve
net yanıtlar verilmesi önemlidir. 9-12 yaş arasındaki çocuklar daha sert
tepkiler verebilirler. Öfkelerini açıkça ifade edebilirler. Ayrı yaşamanın
herkes için en iyi çözüm olacağı, ayrı yaşayan ebeveyniyle sık sık görüşebileceği
vurgulanmalıdır ve aynı şekilde yaşamında bundan sonra neler olacağı, yaşam
düzeninin nasıl olacağı anlatılmalıdır. Ayrıca burada kararlılık önemlidir. Bu
kararın çocuğun tavrı ve isteği ile değişebilir bir karar olduğu mesajı vermek
çocukları çok zorlamakta bu sürecin sorumluluğunu almalarına ve psikolojik
olarak daha fazla zorlanmalarına neden olmaktadır.
Çocukla konuşmaya karar verildiğinde evde uygun bir zaman ve yer seçilmelidir. Anne baba bu kararı birlikte açıklamalı ve duygusal olarak daha sakin olabildikleri bir zaman seçmelidirler. Bütün çocuklarla aynı anda konuşulmalıdır. Kardeşlerin varlığı şoku hafifletebilir, güven ve ailenin devamlılığı hissini verir. Ayrıca daha küçük çocuklar daha büyük olanlardan destek ve olanlarla ilgili açıklama alabilirler. Büyük çocuklara olayı daha detaylı anlatmak için yalnız konuşabilirsiniz ama ilk konuşma bütün çocuklar beraberken yapılmalıdır.
Boşanma sonrası çocuğa
yaklaşım nasıl olmalıdır?
* Çocuklarla mümkün
olduğu kadar çok birlikte zaman geçirip, onları dinlemeye istekli olmak,
duygularını paylaşmak gerekir.
* Boşanmanın hemen
ardından kent veya ev değiştirme, bakıcı değiştirme, yeni bir evlilik gibi
yaşam değişiklikleri ertelenmelidir. Özellikle yeni bir evlilikle ilgili
girişim, aradan bir yıl geçmeden, boşanma kesinlik kazanmadan
başlatılmamalıdır.
*Bunun yanı sıra,
yaşanması zorunlu değişiklikler de, kademeli olarak yapılmalıdır. Çocuğun
boşanmadan önceki mekânında yaşamaya devam etmesi ve aynı okula gitmesi daha
uygundur. Mümkün olduğunca yaşamında az değişiklik yapılması esastır. Bu sayede
çocuk hayatındaki bu büyük değişikliği daha kolay tolere eder.
* Çocuktan ayrı
kalacak ebeveyn, evden kademeli olarak ayrılmalıdır. Bu süre, haftada bir
günden, 5-6 güne kadar yavaş yavaş çıkarıldığında, çocuk ayrılığa daha kolay
uyum sağlar.
*Bazen çocuklar
boşanmaya daha önceki yaşlara ait davranışlara dönerek tepki verebilir.
Örneğin; parmak emmek veya altını ıslatmak gibi. 1-2 ay bu durum normal
sayılabilir ancak daha fazla sürerse uzmana başvurmak gerekir.
*Çocukların ebeveyni
model aldıkları gerçeğinden hareketle, sürekli ağlayan bir anne, çocuğa durumun
kötü olduğunu, neşeli ve çaba gösteren bir anne ise, her şeyin yolunda gittiği
izlenimini verecektir. Elbette akut dönemde anne babanın üzgün olması, yeni
duruma alışmakla ilgili zorluklarının olması doğaldır. Ancak bu kararın her iki
tarafın isteğiyle alındığını bu nedenle de bu üzüntünün bir süre sonra
geçeceğini anlatmak, bir süre sonra da yaşam düzeni iyice kurulduktan sonra
çocuğa umut aşılayabilmek önemlidir.
*Yanında kalmadığı ebeveyn ile düzenli görüşmelidir.
Düzenli bir ziyaret programının hazırlanması çok önemlidir. Çocuğun kendini
terk edilmiş, sevilmeye layık olmayan biri gibi hissetmemesi için ayrı yaşadığı
ebeveyninin onu ne zamanlar göreceğini bilmesi gerekir.
*Çocukla her görüşmede özel şeyler yapmaya gerek yoktur.
Sıradan vakit de geçirilse de önemli olan birlikte olmaktır. Sürekli hediyeler
alarak kendinizi affettirmeye çalışmamak gerekir. Çocuk her iki evde de normal,
kurallı bir hayat yaşamalıdır.
*
Kardeşlerin birbirinden ayrılması çocuklar için ikinci bir zorluktur. Zaten
aile parçalanmışken, bir de kardeşinden ayrılmak çocuk için güçtür. Bu
nedenle kardeşlerin ayrılmaması
önerilir.
*Çocuğun
yanında kalmadığı ebeveyn de okul ve diğer aktivitelere dahil edilmelidir.
*Çocukların
taraf tutmak zorunda kalacakları durumlar yaratmamalıdır.
*Diğer
ebeveyn hakkında bilgi almak için çocuklar kullanılmamalıdır.
*Çocuk
yetiştirme masrafları konusundaki tartışmalar onların önünde yapılmamalıdır.
*Çocukların bu durumla baş edebilmek için
geliştirdikleri savunma mekanizmalarına (arkadaşlarına vurma, eşyalara zarar
verme gibi şiddet içerenler hariç) müdahale etmemek, duygularıyla yüzleşmeleri
için onlara zaman tanımak, duygularını paylaşmak için cesaretlendirmek gerekir.
*Üzüntülerini
hafife alınmamalıdır. Çocuklar, ailenin ayrılık kararı ile birlikte büyük bir
üzüntü yaşar. Çocuklara, boşanmanın her iki taraf için de sağlıklı bir karar
olduğunu anlatmaya çalışarak, onlarla üzüntüleri paylaşılmalıdır.
*Suçluluk
duygusuna kapılmalarını önleyin. Anne babası ayrılan çocukların bir diğer
duygusu da öfkedir. Öfkelerini bağırarak, kavga ederek açığa vurabilirler.
Önemli olan çocukların öfkelerini olumlu ve uygun şekilde ifade etmelerine
zemin hazırlamaktır.
*Çocukların
arkadaşlarını eve çağırmalarını desteklenmelidir.
*Çocukların
boş zamanlarını sadece televizyon veya video oyunları ile geçirtmeyip,
ilgilendikleri alanlarda eğitici aktiviteler ve spor faaliyetlerinde
bulundurmak.
*
Çocukları izlemek, ne yaptıklarını, nereye gittiklerini, davranışlarını takip
etmek önemlidir. Çocuklara her iki ebeveynin de bulundukları yeri söylemek,
ulaşılabilir olmak gerekir.
Boşanmadan
sonraki ilk 18 ay genellikle hem çocuk hem ebeveyn için akut sıkıntıların
doğduğu bir evredir. Ayrılıklarda aşırı zorlanma ve endişe duyma, korkuların
yoğunluğunda artış/yenilerinin eklenmesi, ayrılığa bağlı olarak yas
reaksiyonları görülebilir; 18 aydan sonra akut belirtiler azalır, kayıp ve
incinebilirlik duygusu kalabilir.
Eşler, boşanmanın çocuk üzerinde yarattığı
olumsuz etkilerin yanında, kendi yaşadıkları olumsuz duyguları göz ardı
etmemeli, gerekirse profesyonel yardım almalıdırlar. Çünkü onların toparlanma
hızı, çocuklarının da bu süreci daha hızlı ve olumlu atlatmalarını
sağlayacaktır. Evlilik bittiğinde ortada bir çocuk varsa ister istemez anne ve
babanın ilişkisi bir ömür boyu sürmektedir. Bu nedenle bu ilişkide bir sorun
varsa boşanma sonrasında bile çift danışmanlığı almak yararlı olmaktadır. Çünkü
bu ilişki ne kadar sağlıklı, kızgınlıktan arınmış olursa çocuğa da bu kadar
olumlu yansımalar olacaktır. Böylece çocuk bu zorlu süreçte bir de anne
babasının birbirlerine olan kızgınlığının yükünü taşımak ve taraf tutmak
zorunda kalmayacaktır.
ÖZEL ALİM
ANAOKULU
PSİKOLOJİK
DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ